İçeriğe geç

Kendime yediremem ne demek ?

“Kendime yediremem” ne demek? Gururun, vicdanın ve insan olmanın en kırılgan hâli

Bazı cümleler vardır, kelime sayısı azdır ama taşıdığı anlam yüktür. “Kendime yediremem” işte onlardan biri… Bunu söyleyen biri, yalnızca bir pişmanlığı değil, içinde kopan fırtınayı, benliğini sorgulayan bir iç sesi de dile getirir. Sana bugün bir hikâye anlatacağım. İçinde bir kadın, bir erkek, bir karar ve iki farklı yaklaşım olacak. Belki hikâyenin sonunda kendinden bir parça bulacaksın. Belki de o cümlenin ağırlığını ilk kez bu kadar derinden hissedeceksin.

Bir akşamüstü: Başlayan sessizlik

Elif, yağmurun camlara vuruşunu dinleyerek kahvesinden bir yudum aldı. Gün boyu zihnini kemiren düşünce yine gelip tam karşısına oturdu. “Aradığında yüzüne bile bakmadım,” diye fısıldadı iç sesi. “Onu kırdım, belki de sonsuza kadar.”

Elif’in gözleri doldu. Onun için mesele basit bir özürden ibaret değildi. Yanlışını biliyordu, hatasını da… Ama özür dilemek bile artık geç kalmış gibi geliyordu. “Kendime yediremem,” dedi içinden. “O kadar kırdıktan sonra, hiçbir şey olmamış gibi davranamam.”

İki farklı zihin: Kadın empatisi ve erkek stratejisi

O sırada Ali, çok daha farklı bir pencereden bakıyordu aynı meseleye. Elif’le yaşanan tartışmanın üzerinden üç hafta geçmişti. Ali, dostlarının tavsiyesiyle konuyu mantık çerçevesinde değerlendirmeye çalışıyordu.

“Yanlış yaptıysa özür diler, konuşuruz. Yapmazsa da yoluma bakarım,” diyordu. Erkek zihni çözüm odaklıydı; onun için mesele duygudan çok stratejiydi. “Geçmişte takılı kalırsak ilerleyemeyiz,” diye düşünüyordu.

Elif ise öyle hissetmiyordu. Ona göre mesele yalnızca bir tartışma değildi. Bu, vicdanın terazisine oturan bir ağırlıktı. “Kendime yediremem,” derken, aslında “Bu davranışıma tahammül edemem, bu halimle kendime saygı duyamam” demekti.

Gurur mu, vicdan mı?

Bu cümlenin içinde bir gurur kırıntısı vardır ama esas yük vicdandadır. Çünkü insan bazen özür dilemekten çekindiği için değil, o noktaya gelmiş olmaktan utandığı için geri durur. Elif de böyle hissediyordu. O gün söylediği kırıcı sözleri hatırladıkça, içinde büyüyen pişmanlık, özür ihtiyacını bastırıyordu. Kırdığı yerin onarılmayacağını düşünüyor, “O kadar incittim ki, yüzüne bakamam” diyordu.

Ali ise farklıydı. Ona göre insanlar hata yapar, önemli olan bunu telafi etmektir. “Kendine yediremem” gibi bir cümle onun dünyasında zayıflık olarak görülürdü. Oysa Elif için bu, gurur değil, insan olmanın ta kendisiydi.

Vicdanın aynası: Kendiyle yüzleşmek

“Kendime yediremem” sadece bir özür ertelemesi değildir; bir kendinle yüzleşme ilanıdır. Bu cümleyi söyleyen kişi, kendi değerleriyle çeliştiğini hisseder. İçinde bir parça, yaptığı davranışa yakışmadığını haykırır.

Elif, bir akşam telefonu eline aldı ama arayamadı. “Ne der? Beni dinler mi? Ya tamamen reddederse?” diye düşündü. Aslında korktuğu reddedilmek değildi, en çok korktuğu şey kendi gözünde küçük düşmekti. “Kendime yediremem” demek, tam olarak buydu: “Bu adımı atarsam, kendi çizgimi ihlal etmiş olurum.”

İç savaşın sessizliği

İç savaş uzadıkça, dışarıda sessizlik büyüdü. Günler geçtikçe Ali’nin aklındaki “belki bir gün arar” umudu sönmeye başladı. Elif ise hâlâ kendisiyle kavgalıydı. “Bir özürle her şey düzelir mi?” diye sordu kendi kendine. Cevabı biliyordu: Hayır. Ama en azından vicdanı rahatlayacaktı.

Bir cümlenin insana öğrettikleri

“Kendime yediremem” cümlesi, insanın içindeki en hassas teraziyi anlatır. Kimi zaman gururun kalkanı olur, kimi zaman vicdanın sesi. Bazen bir özrün önüne geçer, bazen de bir hatayı kabul etmenin zorluğunu dile getirir. Bu yüzden anlamı sadece “yapamam” değildir. Asıl anlamı şudur: “Yapsam bile kendime saygım kalmaz.”

Elif sonunda aradı. Ne olursa olsun, vicdanının sesini susturmak istemedi. Ali şaşırdı ama dinledi. Konuşmaları uzun sürmedi, belki her şey eski hâline dönmedi ama bir şey değişti: Elif artık kendine bakınca yüzünü çevirmiyordu.

Okuyucuya sorular

  • Hiç “kendime yediremem” deyip sustuğun bir an oldu mu?
  • O cümle seni korudu mu, yoksa içten içe daha çok yordu mu?
  • Bazen özür dilemek mi daha zor, yoksa kendine saygını korumak mı?

Son söz

“Kendime yediremem” bir zayıflık değil, aksine insanın kendine çizdiği sınırların en dürüst ifadesidir. Gururla vicdan arasındaki o ince çizgide yürümek bazen çok zordur ama en gerçek yüzleşmeler orada yaşanır. Belki de mesele özür dilemek ya da affedilmek değil… Belki mesele sadece kendini affedebilmektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler 2025
Sitemap
prop money