İngilizce’de “Ver” Ne Demek? İzmirli Bir Genç Yetişkinin Mizahi Bakışı
İngilizce’de “ver” ne demek? Bu soru, aslında bir dil bilme meselesi olmaktan çok, günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız bir anlam karmaşası haline gelebilir. Hani bazen birine bir şey verirken, “vermek” fiilinin İngilizce karşılığını bulmaya çalışırken zorlanırsınız. Bazen “give” kullanırsınız, bazen “offer” derken, bir bakarsınız, arkadaşlarınız sizi İngilizce dilbilgisine dayalı bir felsefi tartışmanın içinde bulmuş!
Ben de İzmir’de yaşayan, her türlü konuda espri yapmayı seven ama bir yandan her şeyin anlamını sorgulayan bir insan olarak, “vermek” fiilinin İngilizce’deki karşılıklarıyla ilgili çok komik anekdotlar biriktirdim. Hadi, gelin, birlikte biraz mizahi bir şekilde bakalım, İngilizce’de “ver” ne demek?
“Ver” Ne Zaman “Give” Olur?
Öncelikle, İngilizce’deki “give” kelimesi “vermek” fiilinin en yaygın karşılığıdır. Bunu düşünmek bile bazen insanı bir garip hissettirebilir. Çünkü “give” sadece “vermek” değil, bazen de birine bir şey verme eylemini anlatırken kullandığımız genel bir ifade haline gelir.
Bir gün, arkadaşım Emre bana dedi ki:
—
Emre: “Ya, bana şu kitabı ver, çok ihtiyaç duyuyorum!”
—
İngilizce’ye çevirdiğinde:
—
Ben: “I need you to give me that book!”
—
Açıkçası, “give” kelimesini kullanmak, dilin kolay, basit, anlaşılır kısmıydı. Ama sonra birden aklıma şu geldi: “Ya ama ‘ver’ kelimesi başka ne anlamlara gelir?” İşte burada işler biraz karışmaya başlıyor.
“Offer” mı “Give”? Hangi Durumda Ne Kullanmalı?
Bir de “offer” kelimesi var. Bu, İngilizce’de “vermek” fiilinin bir başka versiyonudur, ama biraz daha zarif bir şekilde, sanki siz bir şeyi “isteyerek” ya da “önermek” şeklinde veriyormuşsunuz gibi. Yani, “offer” kelimesi, “teklif etmek” anlamına gelirken, bir şeyin verilmesini daha “nazikçe” anlatır.
—
Benden kitap isteyen Emre’ye: “Hadi, sana bunu veriyorum, ama önce teklif ederim: Kitap seni çok üzebilir, dikkat et!”
—
Burada da “give” yerine “offer” kullanarak, aslında arkadaşımın daha ince bir şekilde kitap alıp almayacağını düşünmesini sağlıyorum. Ben biraz “edebi” takılmayı seviyorum ya, o yüzden işin içine “offer” da katıyorum. Ama işin esprisi şu: Bazen, özellikle İngilizce derslerinde, “offer” kelimesini bu kadar derin düşünmeden kullanabilmek istiyorum. Yani her şeyin üzerinde “offer” var. Bir şey vermek, aynı zamanda bir öneri yapmak olabilir.
—
İç ses: “Yine mi ‘offer’ dedin? Sen de ne kadar mütevazısın.”
—
“Give” ve “Offer” Arasındaki İnce Çizgi: Sadece İzmirli Bir Genç Yetişkinin Bileceği Şeyler
Şimdi geldik işin en komik kısmına: Bazen “give” kelimesinin karşısına bir “offer” gelince, kelimeler bambaşka anlamlara bürünebilir. Hayal edin, bir gün sokakta yürürken, tam karşınıza biri geliyor ve size bir çikolata “veriyor.”
—
Beni gören birisi: “Bunu al, sana hediye!”
—
Bunu İngilizce’ye çevirdiğimizde, muhtemelen şöyle diyeceğiz:
—
Ben: “Here, I offer you this chocolate!”
—
Ama bir de gerçekten veriyormuş gibi, “Bunu sana veriyorum” demek istesek:
—
Ben: “I give you this chocolate!”
—
Aradaki farkı görüyor musunuz? “Give” çok doğrudan bir eylem, “offer” ise biraz daha nezaketle yapılan bir teklif gibi. Sadece bir kelimenin yerini değiştirerek, bambaşka bir hava yaratabiliyorsunuz.
—
İç ses: “Hadi ya! Şimdi ‘give’ deyince bir şeyi gerçekten veriyor musun, yoksa sadece teklif mi ediyorsun? Kafam karıştı!”
—
“Give” ile “Take” Arasındaki Sonsuz Döngü: İngilizce’deki Derin Anlamlar
Bir de “take” meselesi var tabii. “Give” ve “take” birbirine tam zıt kelimeler. Birisi verir, diğeri alır. Ama her zaman, her durumda bu kadar net midir? Mesela bir şey vermek ve almak arasındaki çizgi bazen çok ince olabilir.
Bazen, “give” kelimesi tam anlamıyla bir şey verirken, “take” de bir şeyi almayı içerir. Bu ikisinin dansı, bazen insan ilişkilerinde, bazen de dildeki anlam karmaşasında bir oyun haline gelir. Hani birine bir şey verirsiniz, ama bir bakmışsınız, o kişi size başka bir şey verir. Bu da, dildeki en eğlenceli ikiliklerden biridir.
—
Arkadaşım: “Bana şunu ver, sonra ben sana başka bir şey vereceğim.”
Ben: “Hah, o zaman bu bir ‘give and take’ durumu!”
—
Sonuç: İngilizce’de “Ver” Ne Demek?
İngilizce’de “ver” dediğimizde, aslında çok basit bir fiilden çok daha fazlası var. “Give”, “offer”, hatta “offer” ile “give” arasındaki farklar, dilin ne kadar dinamik olduğunu ve ne kadar ince bir çizgide olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda dilin, sadece kelimelerden değil, o kelimelerin nasıl kullanıldığından da şekillendiğini fark ettiriyor.
Bazen bir dildeki basit bir fiil, o kadar çok farklı anlama gelir ki, kafa karıştırıcı olabilir. Ama işin güzel yanı şu: İngilizce’deki “vermek” fiilinin birkaç farklı karşılığıyla, aynı zamanda başka bir dilin ve kültürün içinde de kaybolabiliyoruz.
—
İç ses: “Bence bir şeyler vermek, başka şeyler almak kadar eğlenceli olmalı!”